Gümrükler sağlığa zararlı!/Hüseyin Habip TAŞKIN Hüseyin Habip Taşkın
NEWROZ
İnsanın yaşamı bu kadar ucuz olmamalıdır. İnsanın yaşamı bir hiç olarak
görülmemelidir. Ülkemizde yaşayan her insan kendi içinde yaşam adına umudunu hep
canlı tutar. Fakat sistem bu canlı tutmanın önüne geçerek engeller. İnsanın
yaşamı da kâbusa döner ve stres yüklü olarak yaşamını sürdürmeye çalışır.
Tüketici bir toplumuz, çarpıklıklar içinde her tarafa çarpa çarpa hep
birlikte gidiyoruz. Çarpma sonucunda daha ağır darbeler alıp çıkmazlara giren
birçok insan ne yapacağını bilemez durumda ortalıkta dolaşmaktadır. Vurdumduymaz
yanımız ağır bassa da, sorunlar zincirleme olarak vurdumduymaz olan insanları da
etkilemeye devam etmektedir. Olan olumsuzluklar karşısında sayıca çok olan insan
topluluğu suspus olmuş ve bu suskunluk sayesinde psikolojik sorunlardan dolayı
travma yaşarken intiharların ve çeşitli suç olaylarına ister istemez ya da
dolaylı olarak katılmaktadır.
Sistemin işleyişini de oluşturan insanlardır. Sistemde insanların rahat
yaşamasını, kültürünün daha iyi olmasını, sosyal yaşam alanlarının zengin
olmasını, sağlığını, karnının doymasını ve diğer istemlerin karşılanması sistemi
yöneten insanlar sayesinde sağlanır. Bu sistemin adı sosyalizm, kapitalizm,
emperyalizm, oligarşi, krallık ve diğerleri olabilir. Burada insan faktörü en
öne çıkar ve insanın insanlar üzerindeki etkisi de ortaya çıkmaktadır.
Bizim ülkemizde sorunlar hep aynı ve sorunu çözecek ciddi anlamda bir makam
yoktur. Bir sorun karşısında hep klasikleşmiş cümleleri duyarız; “kontrolümüz
altındadır”, “devletimiz gereken önlemi almıştır.” Yaşam alanlarımızı sistem
içinde yönetenlerle, sermaye çevreleri belirlemektedir. Böylelikle sıradan ve
gündelik hep beraber yaşıyoruz.
GDO’lu ürünler sorunu Türkiye’de güncelliğini hala korumaya devam etmektedir.
Genetiği oynanmış tohumların gümrük kapılarından yol hanı gibi zararlı olduğu
bilindiği halde geçişlerine yeşil ışık yakılmış durumdadır.
Her öğrenim yılında kokulu silgi, kalem ve benzeri kırtasiye malzemelerini
almayın, kanseroloji etkisi taşımaktadır deniliyor. Bunu diyen de Milli Eğitim
Bakanlığı ve diğer üst düzey yöneticilerdir. Bir başkadır benim ülkemi yöneten
yetkililer. Halka zarar veriyorsa bu malların ülkemizde ne işi var? İnsan
sağlığı umurlarında değil. Umurlarında olan öncelikli şey sermayenin
kazancıdır.
GDO’lu ürünler sınır kapısından içeriye girdiği anda, duyarlı insanlar bu
ürünlerin yurdumuza sokulmamasını, insan sağlığına zarar verdiğini basın
aracılığıyla bizlere duyururken, uyarırken, devlet erkânı zararsız bir madde
gibi algılayıp, geçişlerine izin vermeye devam ediyor.
GDO’lu ürünleri yiyoruz. Ev hayvanlarının yediği ürünler de GDO’lu olduğuna
göre, biz canlılar kime güvenip garantili yiyecek alabiliriz? Güven ortamı
kalmadı.
Kırtasiye mallarının hemen hemen hepsi uzak doğu ülkelerinden geliyor. Çin,
Filipinler, Kore ve diğer ülkelerden… Bu ticari anlaşmaları yapan Türkiye’nin
işadamlarıdır.
GDO ürünler ve kırtasiye malları gümrükten rahatça kontrolsüz geçiş
yapıyorsa, sonradan bunlar zararlı deniliyorsa, ilk önce sistem kendisini
sorgulamak zorundadır. Oysa sistem kendisini sorgulama yerine ikili oynamayı
tercih ediyor. Bu da birçok insanın kafasını bulandırıyor. Bu bağlamda sermaye
hep kazanıyor. Demek ki insan yaşamı bu kadar ucuz… Print  |